Makalenin/Araştırmanın üretimini gerçekleştiren akademisyen Zeynep Özsoy ve Beyza Oba‘nın 2018 yılında gönüllülerimizle sürdürdükleri mülakatlar sonucu “Digital Entrepreneurship and The Sharing Economy (Dijital Girişimcilik ve Paylaşım Ekonomisi)” kitabında “Dijital Girişimcilik Sosyal Sorunları Nasıl Ele Alabilir? Ekolojik Bozulmayla Mücadelede EkoHarita Örneği” başlıklı EkoHarita ile ilgili bir makale yayımlandı. Buradan kendilerine emekleri/analizleri, sordukları soruları yanıtlarken bize de kazandırdıkları için ve inceleme konusu olarak EkoHarita’yı seçtikleri için teşekkürü bir borç biliriz. Makalenin giriş kısmında araştırma ilgili yazdıkları özet metin şu şekilde:
EN
Given that digitisation also disrupts societies, not only businesses and industries, social entrepreneurs with non-commercial business goals and strategies are another important aspect of the novel approaches to digital entrepreneurship in the sharing economy that are addressed in this book. Chapter 6, written by Zeynep Özsoy and Beyza Oba, provides an inspiring example of how a non-profit, P2P knowledge-sharing plat- form has emerged as an ‘entrepreneurial’ reaction to the ecological dis- ruption and inequalities in the agricultural sector in Turkey. The platform originated from social activism and voluntarism when it was founded and it represented a reaction to the strict restrictions on digital media in Turkey. The platform provides reliable and impartial content on eco-farming and their ecological products, which represents an important social value. In addition, the platform extends the network boundaries and thereby enhances its social impact by drawing in a rising number of users. Simultaneously, the case study highlights core challenges for social and non-profit entrepreneurship with digital entrepreneurship in the sharing economy, for instance, the wish of the social entrepreneurs for continuous decentralisation of the platform in spite of its growing professionalisation and commercialisation as well as sustainability issues.
TR
Dijitalleşmenin sadece işletmeleri ve endüstrileri değil toplumları da bozduğu göz önüne alındığında, ticari olmayan iş hedefleri ve stratejileri olan sosyal girişimciler, bu kitapta ele alınan paylaşım ekonomisinde dijital girişimciliğe yönelik yeni yaklaşımların bir diğer önemli yönüdür. Zeynep Özsoy ve Beyza Oba tarafından yazılan 6. Bölüm, Türkiye’de kar amacı gütmeyen, P2P bilgi paylaşım platformunun tarım sektöründeki ekolojik bozulmaya ve eşitsizliklere karşı ‘girişimci’ bir tepki olarak nasıl ortaya çıktığının ilham verici bir örneğini sunuyor. Platform, kurulduğunda sosyal aktivizm ve gönüllülük temelinde ortaya çıktı ve Türkiye’de dijital medyaya getirilen katı kısıtlamalara bir tepkiydi. Platform, önemli bir toplumsal değeri temsil eden eko-çiftçilik ve bu üreticilerin ekolojik ürünleri hakkında güvenilir ve tarafsız içerikler sunmaktadır. Ek olarak, platform ağ sınırlarını genişletir ve böylece artan sayıda kullanıcıyı kendine çekerek sosyal etkisini artırır. Eşzamanlı olarak, vaka çalışması, paylaşım ekonomisinde dijital girişimcilik ile sosyal ve kar amacı gütmeyen girişimcilik için temel zorlukların altını çiziyor; örneğin, sosyal girişimcilerin artan profesyonelleşmesine, ticarileşmesine ve sürdürülebilirliğine rağmen platformun sürekli ademi merkezileştirilmesi arzusunu incelemeye alıyor.
“EkoHarita’nın temel değerleri, permakültür ve adil gıda ilkeleri etrafında şekillenir. Platformun girişimcileri, dijital bir girişimcilik girişimi olarak permakültür etiğini (toprağı önemseme, insanları önemseme, fazlalığı geri verme, sömürmeme) daha geniş bir kitleyle paylaşmayı ve yaymayı amaçlıyor. Permakültür ilkeleri, ekolojik olarak sağlam, ekonomik olarak uygulanabilir ve uzun vadede sürdürülebilir sistemler yaratmayı amaçlar (Mollison ve diğerleri, 1991). Permakültürün ana yönergesi rekabete değil işbirliğine dayanır. Permakültürün en önemli ilkesi, paylaşım ekonomisinin tanımlayıcı özelliğine çok benzeyen ‘dönüş yasası’dır. Son olarak, permakültür, bilgiyi yalnızca paylaşıldığında ve ona göre hareket edildiğinde değerli hale gelen kritik bir kaynak olarak görür. EkoHarita kurucuları ve gönüllüleri, permakültür etiğini benimseyerek ve ilkelerini günlük yaşamlarında uygulayarak, esas olarak vahşi endüstriyel üretimin neden olduğu çevresel bozulmaya direnen topluluklar oluşturmaya aktif olarak katılırlar. Ayrıca, tarım ürünleri üreticileri ve tüketicileri tarafından permakültür ilkelerinin uygulanmasının maliyetlerin ve dolayısıyla fiyatların düşmesine yol açması ve böylece ekolojik olarak güvenli gıdaların tüm gelir gruplarına uygun hale getirilmesi beklenmektedir.
EkoHarita’nın altında yatan değerleri şekillendiren ikinci ilkeler dizisi, karşılıklılık, kolektif çalışma, ekolojik ve sosyal ilişkiler ve dayanışma gibi adil gıda ilkelerine dayanmaktadır. Adil gıda ilkelerinde en büyük endişe, gıda tedarikindeki (sağlıklı, kaliteli gıda tüm gelir grupları için uygun fiyatlı olmalıdır), etik tüketicilikteki (sosyal adalet ve çevresel sürdürülebilirlik) eşitsizliğin üstesinden gelmek ve kitle içindeki konumlarını kaybetmiş küçük yerel üreticilere destek sağlamaktır. – üretilen gıda tedarik sistemi. Toplumdaki tüm sosyo-ekonomik gruplara güvenli, sağlıklı ve uygun fiyatlı gıda maddelerinin sağlanmasındaki krizleri aşmak için EkoHarita bir platform olarak ekolojik küçük üreticilerle ilgili verileri toplar ve ilgilenen herkesin kullanımına sunar.”
Kitabın önizlemesine göz atmakla yetinmek durumunda kaldık. 🙂 Siz de bakmak isterseniz: https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/digital-entrepreneurship-and-the-sharing-economy adresten ulaşabilirsiniz.